Türkiye’den Irak’a Bakış’ Konulu Konferans Gerçekleşti

Toros Üniversitesi ekonomi toplantıları kapsamında düzenlenen ‘Türkiye’den Irak’a Bakış’ konulu konferans gerçekleşti. .

Konferansta Türkiye’nin ekonomik anlamda  Ortadoğu’daki yeri, ekonomik ilişkileri ve bölgede yaşanan sorunlar sonrasında komşu ülkelerle ve özellikle Irak ile olan ilişkilerde yaşanan sorun ve son durumlar masaya yatırıldı. Konferansa Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sertaç Özveren, Toros Üniversitesi Rektörü Haluk Korkmazyürek, üniversitenin dekanları ve eğitimcileri, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

MESİAD  Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin;

“Mersin’in demografik yapısıyla Türkiye’nin bir prototipi olduğunu ifade ederek, “Bizler de burada iş dünyasının sanayicinin, üreticinin sözcülüğünü yapan, ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında aktif davranan bir STK’nın başkanıyız. Gerek turizm gerek OSB’ler, havalimanı, Mersin limanının başka bölgelere kaydırılması konusunda,SEKA limanının ekonomiye kazandırılması, Nükleer ve balık çiftlikleri konusunda her zaman tavır alan bir STK’nın temsilcisi ve başkanıyız. Konu her ne kadar Türkiye’den Irak’a bakış olsa da biz Mersin’den Ortadoğu’ya bakış olarak değinelim istedik.

Dünya Ticaret Savaşlarının son 2 yılda dünyada sömürgecilik faaliyetlerinin, savaşların artmasıyla ve rekabet savaşlarının artmasıyla Ortadoğu’da özellikle Irak, Suriye, Libya gibi komşularımıza sirayet etmesiyle bundan Türkiye’de etkilendi. Irak’ta ve Ortadoğu’da savaşların yani emperyalistlerin göz dikmesinin ana nedeni enerji kaynakları yani petroldür.

Birinci dünya emperyalist paylaşım savaşından bu yana bölgede coğrafya bölünerek küçük devletçiklere, kabile devletlere ve yanında muhalifleriyle birlikte etnisite ve mezhepsel olarak bölünmüş durumda. İkinci dünya savaşıyla tamamen taçlandırıldı. Şu anda da biz 3. dünya savaşının, ekonomik savaşın içerisindeyiz. Bu ülkemizi de çok etkiledi. Son 2 yılda yaşanan ekonomik zorluklar bunu göstermiştir. “dedi.

” Dünyada sermaye istikrar olmayan hiçbir ülkeye akmaz”

1990’ların başındaki olaylara dikkat çeken Engin,”Irak’ta 1991’de Saddam’ın Kuveyt işgaliyle başlayıp Amerika’nın bölgeye girişi ve Halepçe katliamının başlamasıyla bu gölge büyük değişime uğradı. ırak bu bölgede Amerika’nın yerleşmesiyle birlikte Burada kangren haline geldi. Irak şu anda fiilen görülmese de 3’e bölünmüş durumda. Kürt bölgesi, şii bölgesi ve Sünni bölge. Aynı şekilde Arap baharıyla Suriye’de aynı şekilde. Ana ihracat kapılarımız, komşularımız tamamen kapanmış ve savaş halindeyiz. Bunun diplomatik yollarla biran önce çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünyada sermaye istikrar olmayan hiçbir ülkeye akmaz. İstikrar, demokrasi, adalet, hukuk gelişmişse sermaye gider bu limanlara yatırım yapar. Son dönemlerde ülkemizde de sermaye kaçışı oldu. Son dönemlerde sakinleşse de aynı durumları yaşıyoruz. Ülkemizde de ekonomiyi, demokrasi olmadan, hukuk olmadan düşünemeyiz. “dedi

” İran’a kayan ihracatın Türkiye’ye aktarmasını diliyoruz.”

Demokrasi olmayan ülkelerde ekonomi, ekonomi olmayan yerde de demokrasi olmayacağını belirten Engin, ” İkisi de birbirini tamamlar. Irak’ta da süre gelen istikrarsız durum devam ediyor ve Türkiye ile ticareti de engellemektedir. Irak’taki referandumdan dolayı istikrarsızlığa uğramıştır.Sınır kapıları kapatılmıştır. Oradaki iş adamlarımızın paraları ödenmemiştir. Bir çok üyemiz orada iş yapmakta.Bu konuda Bağdat hükümeti ile sıkıntı yaşamışlardır.Halbuki biz ihracatımızı Türkiye olarak , özellikle Mersin olarak, Irak’a yapmaktayız. Özellikle Kürt bölgesine yapmaktayız. O bölgedekiler hala Türkiye’ye gelip gittikleri için ve Ankara’yla sıcak ilişkileri olduğu için  bizi kardeş bilmektedir.Ancak dış güçlerin baskılarıyla bir takım kararları yerli yerinde oturtamıyoruz.Onun için bu diplomatik konuların hükümetler aracılığı ile bir an önce çözülmesini ve İran’a kayan ihracatın Türkiye’ye aktarmasını diliyoruz.

 

Biz kuzeydeki komşularımızla ne kadar iyi geçinirsek ihracatımızı da şekilde geliştirebiliriz. Bir bakmışsınız kapıyı kapatıyorlar, yumurta almıyorlar, mobingler yapıyorlar ihracatta sıkıntı yaşayabiliyoruz. Bunun için biz özellikle STK temsilcilerimizin bölgeye gidip gelişlerinde bu durumu göze alıp İran’a kayan ihracatımızı yine kendi kapılarımız üzerinden kendimiz yapmak istiyoruz. Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 20-25’i Irak üzerinden yapılıyor: bunu yeniden geliştirmeliyiz” dedi.

Bu site, size daha iyi bir tarama deneyimi sunmak için çerezler kullanmaktadır. Bu web sitesinde gezinerek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.